10 Kasım 2010 Çarşamba

Babaanne, kahve içelim !

Deniz, beni şaşırtmaya devam ediyor. Her gün, her an değişik tavır ve cümlelerle hayretle şaşırmaya devam ediyorum.
Bugün kahvaltımız(Babaannedeyiz..) biraz uzun sürdü. Sünger Bob, çizgi filmimizi kahvaltı ile birlikte bitirdik. Uzun sürmesinin nedeni aslında buydu. Neyse kahvaltı sonrası biraz oyalandıktan sonra bahçede kedilerin çoğaldığını fark ettim. Kediler sokak kedisi ama bir çoğu bize yaklaşıyor. Deniz' de onlarla oynamayı çok seviyor. Deniz, bu arada kedilerin üzerilerine doğru koşmayı çok seviyor. Tabii ki kediler sevmiyor ;-)
Kedilere yemek vermek için bahçeye indik. Onlarla epeyi vakit geçirdik, karınlarını doyurduk. Oyunlar oynadık, sevdik. Sonra babaannesi bahçeye geldi, biber toplamaya. Biraz da onunla vakit geçirdik. Sonuçta iki saate yakın bahçedeydik.
 - " Hadi bakalım Deniz, artık eve gitmeliyiz. " dedim.
 - " Hayır, hayır eve gitmiycem." dedi Deniz.
 - " Ama bak babaanne de eve gidiyor, hem uyku zamanımız geldi. Erken uyanırsan gene bahçede oynayabiliriz." dedim.
Bunu üzerine kızım, her zaman ki uyumuyla;
 - " Peki." dedi.
Evin kapısından önce babaanne, sonra Deniz, en son da ben girdim. Ben Deniz' in ayakkabılarını çıkarırken;
 - " Hadi hadi babaanne. Kahve içelim !" dedi Deniz.
Bu cümlenin üzerine ben, annem ve İlhan kahkaha ile gülmeye başladık. Tabii akabinde ben, her zaman ki gibi Deniz' i öptüm.
Bu arada Deniz, elbette kahve içmiyor. Ama kahve fincanında meyve suyu içiyor. Bugün ki menüsü taze sıkılmış 2 adet mandalina idi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder