21 Nisan 2010 Çarşamba

ilker, ilker !!!

Nisan ayı ailemiz açısından hiç hoş başlamadı. Ayın başında Deniz hastalandı. Normal mevsimsel grip. Ancak Deniz, bu süreci uzun zamanda atlatabiliyor. Şu an bile ara ara genzi tıkanıyor.

Sonra buzdolabımız arızalandı, kompresörü bitmiş. 2-3 aydır düşe kalka çalışıyordu zaten. Anladım ki; insan bir susuzlukta bir de buzdolabı olmayınca düzeni bozuluyor. Dolayısıyla bizim de öyle oldu ve yaklaşık 10 günlük bir süreçte annemlere (Deniz' in babaannesi) taşınmak zorunda kaldık. Sabah Deniz uyanınca gidiyor ve akşam yemeğinden sonra eve dönüyorduk. Zor bir süreçti.

Annemlerde bir öğleden sonra. Saat 13 civarı. Ben salonda bir şeylerle meşgul olurken uzaktan kulağıma ilker sesleri fısıldanıyor. Ama umursamıyorum çünkü annem karşımda. Yine aynı sesleniş: " iiillkeerrrr, iiillkeerrrr !!!". Bu sefer dikkat kesiliyorum bu seslenişe. Her şey 10-15 saniye içerisinde gerçekleşiyor. Sonra sesin kaynağına doğru yöneliyorum.

Orta oda da ikili kanepe üzerine oturan kızım bana sesleniyor. Hayret ve şokla karışık bir sevinç, ilk duygularım.

Hafif bir gülümseme ile karışık,

- " Efendim babacığım." diyebiliyorum.

- " ilker, otur, otur " diyor Deniz.

Yanına oturuyorum ve bana kitap okumaya başlıyor. Yaklaşık 100 sayfalık, bol resimli ve yazılı bir bilgisayar dergisi. 10 sn içerisinde bitiyor tabii.

- " Bitti ! " şok duygularımın son cümlesi.

Artık uyumaya hazırız, son mesaj.

Tarifi mümkün olmayan bir duygu. Gurur verici bir olay benim için. Bir kaç gün daha ilker sesleri ile şahlandım, gururlandım. Ancak şu günler de tekrar baba diye sesleniyor Deniz.

Yine günlük annemlere mi taşınsak ne :-)

Sevgiyle kalın...

ilker Balyemez
21.04.2010
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder